çıkarmışlar

çıkarmışlar

"They have removed/released (it/them)."

Here, 'çıkarmışlar' is used to convey the action of taking out or removing something from a place.

Kitaplıkta birçok eski kitap bulduk, ama içinden nadir bir edebiyat kitabı çıkarmışlar.

We found many old books in the bookshelf, but they had removed a rare literature book.

In this sentence, 'çıkarmışlar' means deriving or extracting, referring to interpreting meanings or messages from something.

Film eleştirmenleri, filmin içindeki mesajları çok iyi bir şekilde çıkarmışlar.

Film critics have very effectively interpreted the messages within the movie.

Here, 'çıkarmışlar' implies presenting or bringing out something effectively.

Sanatçılar bu eserle modern tasarım anlayışını çok etkili bir şekilde çıkarmışlar.

The artists have very effectively presented the modern design concept with this work.