çözülemeyecek

çözülemeyecek

"Unsolvable" or "cannot be solved."

Here, 'çözülemeyecek' means 'cannot be resolved,' communicating the impossibility due to the complexity.

Bu durum çözülemeyecek kadar karmaşık görünüyor.

This situation seems too complex to resolve.

In this sentence, 'çözülemeyecek' describes problems that are deliberately made unsolvable, emphasizing intentional design.

Bazı problemler çözülemeyecek şekilde tasarlanmıştır.

Some problems are designed to be unsolvable.

Here, 'çözülemeyecek' describes the inherent nature of the theory being unresolvable.

Kendi içinde barındırdığı çelişkiler yüzünden, bu teori çözülemeyecek nitelikte.

Due to the contradictions it holds within, this theory is of unresolvable nature.