çalıştığını

çalıştığını

"That (he/she/it) works" or "that (he/she/it) is working."

Here, 'çalıştığını' is used to express the fact that Ali works and its extent, showcasing indirect speech in Turkish.

Ali'nin ne kadar çok çalıştığını herkes biliyor.

Everyone knows how much Ali works.

In this sentence, 'çalıştığını' conveys the action of working hard by the team, observed by the narrator, indicating indirect description.

Projede başarılı olmak için ekibin çok çalıştığını gözlemledim.

I observed that the team worked hard to succeed in the project.

Here, 'çalıştığını' emphasizes the author's dedication and effort when writing a book, providing a descriptive insight.

Kitabı yazmaya başladığında yazarın ne kadar çalıştığını anlayacaksın.

You will understand how much effort the author puts into work when you start writing the book.