yetiştireceğine

yetiştireceğine

"That (he/she/it) will raise/grow/produce."

In this sentence, 'yetiştireceğine' refers to the act of cultivating or growing something (here, vegetables).

Ali, bahçede daha fazla sebze yetiştireceğine söz verdi.

Ali promised that he would cultivate more vegetables in the garden.

Here, 'yetiştireceğine' is used in the context of completing a task by a certain time.

Henüz projeyi zamanında yetiştireceğine ikna olmadım.

I am not yet convinced that he will complete the project on time.

In this usage, 'yetiştireceğine' emphasizes achieving an intended result related to enhancing something.

Şarkıcının konserinde beklenenden daha güzel bir atmosfer oluşturmayı yetiştireceğine inanıyorum.

I believe that the singer will manage to create a more beautiful atmosphere than expected at the concert.