tutuyordum

tutuyordum

"I was holding."

Here, 'tutuyordum' denotes the act of holding something physically, used in the past progressive tense.

Kitabı elime aldığımda hâlâ tutuyordum.

When I picked up the book, I was still holding it.

In this example, 'tutuyordum' metaphorically refers to maintaining or holding onto hope, again in the past progressive tense.

O dönemde iş bulmak için yoğun bir şekilde çaba sarf ediyordum ve umutlarımı koruyordum, hâlâ da tutuyordum.

At that time, I was intensely trying to find work and was keeping my hopes up, still holding onto them.

Here, 'tutuyordum' is used to indicate holding or gripping the key.

Evin kapısını araladıktan sonra anahtarı tutuyordum.

After slightly opening the house door, I was holding the key.