tutulduğunu

tutulduğunu

"That it is held" or "that it is loved/admired" (depending on context).

Here, 'tutulduğunu' is used in the sense of 'being treated or viewed in a specific way'.

Arkadaşımın, ona karşı samimi bir şekilde davranıldığını söylemesi beni etkiledi.

My friend stating that they were treated genuinely impressed me.

In this context, 'tutulduğunu' refers to 'being eclipsed,' as in an astronomical event like a solar eclipse.

Bilimsel bir araştırmada, güneş tutulmasının ne kadar nadir görüldüğü üzerinde duruldu.

In a scientific study, the rarity of observing a solar eclipse was emphasized.

Here, 'tutulduğunu' is used to mean 'being considered or regarded in a certain manner'.

Fikrinin, toplantıda yeterince dikkate alınmadığını düşündüğünü belirtti.

They mentioned that they thought their opinion was not sufficiently considered in the meeting.