tutulamıyorlar

tutulamıyorlar

"They cannot be held or contained."

Here, 'tutulamıyorlar' expresses the inability to physically catch something.

O kadar hızlı hareket ediyorlar ki, hiçbir şekilde tutulamıyorlar.

They move so fast that they cannot be caught in any way.

In this sentence, 'tutulamıyorlar' refers to the inability to uphold promises.

Bu durum karşısında verdikleri sözler kesinlikle tutulamıyorlar.

Their promises under this situation certainly cannot be kept.

Here, 'tutulamıyorlar' signifies the inability to preserve or record details.

Kayıtlar eksik olduğu için tam olayın detayları tutulamıyorlar.

Because the records are incomplete, the full details of the event cannot be preserved.