sınırlamadığını

sınırlamadığını

"That it does not limit."

In this sentence, 'sınırlamadığını' conveys the meaning that an action of restricting is not being undertaken by the subject (the law). It is used in a negated, third-person singular form.

Kanun, bireylerin görüşlerini ifade etme hakkını sınırlamadığını açıkça belirtmektedir.

The law clearly states that it does not restrict individuals' right to express their views.

Here, 'sınırlamadığını' is used to negate the action of restricting, referring to the tasks and their impact.

Öğretmenin verdiği görevler, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini sınırlamadığını gösteriyor.

The tasks given by the teacher show that they do not restrict students' creative thinking skills.

'Sınırlamadığını' in this example indicates a negation of limitation or restriction in relation to the game and its effect on children.

Oyun, çocukların özgürce hayal kurma yeteneklerini sınırlamadığını kanıtladı.

The game proved that it does not restrict children's ability to dream freely.