diyebileceğimiz

diyebileceğimiz

"That we can say" or "which we can say."

Here, 'diyebileceğimiz' expresses a subjective definition or classification.

Bu, bir tür yazılım türü diyebileceğimiz bir teknolojidir.

This is a technology we could call a type of software.

In this context, 'diyebileceğimiz' is used to indicate a hypothetical or debatable characterization.

Bu duvar resimleri, sanatın özünü yansıtıyor diyebileceğimiz bir kaliteye sahip.

These murals possess a quality we might say reflects the essence of art.

Here, 'diyebileceğimiz' conveys an evaluative judgment or opinion.

Kitap, yazarın en iyi eseri diyebileceğimiz bir noktaya ulaşmış.

The book has reached a point we could describe as the author's best work.