çıkardığını

çıkardığını

"Çıkardığını" means "what you have removed/produced."

Here, 'çıkardığını' conveys the interpretation or conclusion derived from an observation or context.

Toplantıda yaptığı konuşmadan, ne kadar iyi bir lider olduğunu çıkardığını düşünüyorum.

From the speech he made during the meeting, I understand how great of a leader he is.

In this context, 'çıkardığını' refers to physically taking or removing an item from somewhere.

Gardıroptan en sevdiği ceketi çıkardığını gördüm.

I saw that he took out his favorite jacket from the wardrobe.

The use here implies deriving an emotional or experiential understanding from an input.

Dinlediğim müzikten, ne kadar çok keyif aldığını çıkardığını fark ettim.

From the music I listened to, I realized how much joy it brought me.